28 Şubat 2007 Çarşamba

KISA GECENİN KâRI, SON ŞAŞKINLIKLARIM...

Bu gece ilk defa gözyaşlarımı ciddi ciddi yağmurla karıştırdım. Sakladım onları kendimden bu gece... Aslında ilk defa yaptığım bir şey değil saklamak ama bu gece filmlerdeki gibi oldu tam da.. İliklerime kadar ıslanana dek durudm yağmurun altında. Son hücrem donana kadar... Yeni yeni ısınmaya başlıyor vücudum zaten. Çok üşüdükten sonra sıcacık bir yere girdiğinizde vücudunuz karıncalanır ya hafiften, benimki de onu yaşıyor bu gece...
Düşündüm saatlerce soğukta. Hayatımdaki insanları düşündüm. Sindire sindire... Ne çok "şekli güzel " insan girmiş hayatıma. Dışarıdan baktığında bana benzeyen bir sürü insan... Nasıl şekli düzgün demeyin bana. Biliyorsunuz işte! Şu , toplumda kabul gören tipler var ya! Onlardan bir sürü. Eli ayağı düzgün, az çok bir şeylerde başarılı, ailesi iyi görülen ( daha doğrusu ailesi de toplumda kabul gören) pek çok insan. Aynı zevkleri paylaştığım, aynı işleri yaptığım, beraber gülüp eğlendim bir sürü insan. O zihnimize yerleşmiş "normal insan " tiplemesinin sözlükteki karşılığına resmini koyabileceğimiz bir sürü, şekli güzel, insan...
Şimdi bakıyorum. Bu soğuk, bu ıslak, bu sanki hiç ısınmayacakmış gibi gelen gecede, ben burada otururken yalnızlığımla yan yana, aydan yansıyan güzel şekillere bakıyorum. Birisi yaklaşıyor yanıma uzaktan, yavaşça. Görebiliyorum, göz ucuyla ama... Bakmıyorum o tarafa çünkü bana bulaşmasını istediğim insan odeğil. Evet , var içimde sığınmak için bulmak istediğim bir liman. Ama o değil. Tanımıyorum ki onu zaten...Hala bana doğru yürüyor, görüyorum. Benden başka da kimse yok bu tarafta. Belli ki bana geliyor. Hala bakmıyorum yüzüne. Yerlere bakıyorum, ayaklarımı sallayıp onlarla ilgileniyor gibi yapıyorum kendi çapımda. Geliyor illa ki ama... Burnumun dibine girip "iyi misin?" diyor.
İşte o an tenezzül edip bakıyorum ona. Şaşırıyorum ait olduğum yüzyılın parçası, salak gençlerden birinin zihniyetiyle. Bu kadar iyi bir davranış ve sesin , bu kadar çirkin bir insandan çıkmasına şaşırıyorum!!... Gözleri şaşı biraz. Kocaman , kalın camlı gözlükleri var. Boyu da ortalamanın altında ve aşırı kilolu birisi. Üzerinde eşofmanlar var bu soğukta. Kısa dağınık saçları buz gibi rüzgarla dalgalanıyor. İyice dağılıyor aslında. Suratıma bakıyor bana bakamayan göz bebekleriyle...
"İyiyim" diyorum. "Müzik dinliyorum sadece." Kusura bakmamamı, rahatsız ettiği için üzgün olduğunu söyleyip gidiyor. Kalakalıyorum öylece. Bir ayın parlak yüzeyinden yansıyan güzel şekilli insanlarıma bakıyorum hayatımdaki, bir onun biçimsiz gövdesinin arkadan görünüşüne yürürken kapıya doğru. Nasıl güzel işlemişler diyorum. Masallarda olduğu gibi olsun diye bekliyoruz artık , belli... Kısa , şişman ve çirkin olan kötü olacak oyunda masala göre çünkü; uzun, zayıf ve güzel olan ise iyi mutlaka. Biz de rahat rahat ayıracağız kimin kim olduğunu böylece... Biraz değişiklik olduğunda ise bu modelde, kalıyoruz işte yağmurun altında. Islak, üzgün , sabırsız... Ama en önemlisi şaşkın.. Ne yapacağını bilmez bir halde...
280207szn

1 yorum:

Can Aydın dedi ki...

dunya bir roman mi ki, kahraman olmak lazim illa ki...