6 Nisan 2007 Cuma
Tik Tak Tik Tak ....
Kalp atışlını duyabiliyordum yanımda yarı çıplak uzanmışken. Duvardaki saatin tik takları kadar belliydi hepsi. Gözlerinden acımaklı bir bakış akıyordu. Az önce bir olmuş bedenlerden çıkan nefesler kadar aceleciydi cümleler. Biraz durduk ...Sustuk... Beynimize kazınmış bir film karesi gibi yakıverdik sigaralarımızı mecburi bir kural gibi… Onun bacakları benim bedenime yumuşakça dokunurken tanrıyı düşündüm. Aslında bu durumda aklıma gelen son şey olmalıydı tanrı. Tanrı burda olmamı istedi dedim içimden… Özgür ruhlar olduğumuz sürece hayat akar damarlarımızdan ve ikimiz de biz olmak için yaratılmış bir rüya peşinde koşarken çırılçıplak kalıverdik orada öylece ... Az önce yatakta , nefeslerden oluşan konuşma şeklimiz bitmiş suskunluk hakimdi ortama. Dışarda sokakta dolaşan ruhani insanaların sesleri yankılanırken kulaklarımıza biz bir plastikle sıyrılıyorduk olmamış çocuklarımızdan. Ağırdan hareketlerle kalktık az önce olduğumuz yerden ilerledik az sonra olacağımız yere. Sigaralarımız kendilerini tüketmiş biz içerde bizi bekleyen yeşil dünyaya uzanmıştık. El alışkanlığı ile gelen bir hızla bir nefeslik sardık dünyayı kucakladık onu tüm olmayışıyla. Yüksek yeşil bir dünyaydı bizi kucaklayan. Her nefeste biraz daha yukarıya çıkartan. İki kişi olmanın verdiği rahatlıkla paylaştık aramızda bir sen bir ben diye. O çekti benim dumanım çiğerlerimi yumuşatırken ben çektim onun ciğerleri yumuşarken. Hayatta her şey bir sıraya girmeli dedim. Her şeyin bir sırası olmalı. İnsanlar her yerde bekliyor bunun da bir sırası olmalı. Ama şimdi sırası değildi bunları düşünmenin, derin bir nefes başka bir derin nefesle birleşirken kendimizi attık o ufak odaya. Artık istemsiz hareket eden kaslarımız, kısılan ve kızaran gözlerimiz , çatallaşan sesimiz anlatıyordu bizim yerden ne kadar yüksekte durduğumuzu. Yerden bu kadar yüksekte daha güzel dedi dünya. Evet kuşların bir bildiği olsa gerek dedim. Yaklaştı yanıma bir adım daha baktı gözlerime doymamış aşk oranı yerle birmiş gibi. O bana bakarken ben tanrıyı hatırlamanın tam zamanı dedim. İçimden “ bize verdiğin nimetler için sana minnettarım tanrım” . Tanrıya inanman gereken zamanlarla inanmaman gereken zamanları ayırt edebildiğin zaman hayat daha yaşanabilir oluyor...Sönen sigaramızı diğerlerinin yanına gömdükten sonra ben ikincisine uzanırken kolumdan yakaladı beni anlat dedi beni ne kadar istediğini. Bilirmisin bazen kelimeler yetmez dedim. Hani her sabah güneşin doğacağını bilirsin ya, hani her gece görmesen de anlarsın yıldızlar vardır lacivert tavanda , yada yağmur yağdığında içinde kabarıveren garip bir his bulutu, öyle bir şey işte dedim. Okuduğun kitabın hiç bitmemesini, izlediğin bir filmin en damar sahnesinin senin etrafında dönmesini istemen gibi bir şey bu. Hayali bir gerçeklik bu. Saat sabahın ilk saatlerine gelirken sessizce biz yeni bir güne başlamak adına yapılacak en iyi şeyi yaptık. Ne yıldızları düşündük nede güneşin doğuşunu bekledik. Uyuduk...Huzur vardı havada...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
5 yorum:
o dünya ki ne içinde kalabiliyor neden içinden çıkabiliyorsun...
güzel yazı :)
"countless sleepless nights,
never ending fights;
i'm trying to make your dreams come true..
i will sacrifice to find paradise but i need to know that you're behind me..." derken lenny kravitz,yazında bi kelimede takılı kaldım...bulut=
bulut topraktır.yukarıda ayağın anca ona basar..
Vazgeçtim:)
Uzaklardan beyaz bir köpük gibi yaklaşan büyük dalga, vurur kıyıya.Zaman durmuştur ilk dalgayla. Ve birinci dalga,ve ikinci dalga ve üçüncü dalga.Son dalgayla gelen yeşil bir sessizlik anı ardından sona erer herşey bir anda.. Kaybedilen bilinçler hızlıca geri yükler kimliklerini. Sonrasında boşluğun sessizliği, belkide sessizlik ayini... Eğer sessizlik gelmişse dalgayla, bozmamalı bu sessizliği.. Tanrı dahil hiçbir şeyi düşünmemeli o andan sonra. Kısa sürsede dakikalar, tadını çıkarmalı dalgayla gelen boşluğun, huzurun.
Yazmaya devam, özlemişiz yazılarını okumayı.
merve ya ben okuduumu yanlş okudum ya da sen betimlemelerde kendni kaybettin içeriği yolundan şaşırttın...nası yani=))
p.s:yoksa içerik mi seni yolundan şaşırttı=)
Yorum Gönder