1 Nisan 2007 Pazar

yoğunluktan kendine sarma yazısı..

her gözümü açtığımda yeniden bir cumadayım..yeniden bir haftasonunda..sanki aralarda bilincim tamamen uyuyor ama ellerim,vücudum da aksine pek çok şey yapıyor..Gözlerinizi birileri kapatmış da hiç bir şeyi fark etmemiş gbi hissetmek ne demekmiş bilmezdim aslında..hayat onu da öğretiyor en klişe haliyle..
teknikte pek çok işe yaradığınız ama kendi içinizde hiç bir işe yaramadığınız zamanlardan birinde olduğunuzda her şeyi daha fazla sorguluyorsunuz..mesleğinizi..değer yargılarınızı..neler uğruna nelerden vazgeçtiğinizi ve hala neleri feda etmekte olduğunuzu..size dokunanları..elinizi tutanları.. kolunuzdan tutup bir kenara fırlatanları..sizi gerçekten acıtanları..acıttığını sanıp mutlu olanları.. kalbinize ulaştığını sanıp aslında yakınınıza bile yaklaşamadan geçip gitmiş olanları.. hiç dokunmadığınız ama her saniye yanınızda olanları.. hayattaki her küçük kararı uğruna aldığınız kavramları.. sırf diğerleri için devam ettiklerinizi.. kendiniz için bile devam etmek istemediklerinizi.. birilerinin size dayattıklarını.. sizin insanları zorladığınız anları.. yenilerden korktuğunuz ,hep yenileri istediğiniz anları.. içinizde saklı olanları.. doğru birileri olsa da anlatsam diye yanıp tutuştuklarınızı..
gözlerinizi konuşurken niye devirdiğinizi..niye selam verdiğinizi.. niye her şeye rağmen güldüğünüzü...
işte o zaman öğretiyor mu acaba diye merak ediyor insan.. yoksa aslında sadece daha ve daha fazla merak mı ettiriyor bizleri? her gün .. her gün... yeniden ve tekrar tekrar.. bir şeyler getirip önüne merakını arttırmakla mı yetiniyor?..

1 yorum:

Can Aydın dedi ki...

"sorgulanmamış bir hayat yaşanmaya değmez."
sokrates

:)